Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ortak zemin | common ground i. | ||
Unresolved issues have predominated, and the common ground has been narrow. Çözülmemiş meseleler ağır basmış ve ortak zemin dar olmuştur. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | ortak zemin | common ground i. | ||
Minimum environmental requirements are needed in order to create common ground rules. Ortak zemin kuralları oluşturmak için asgari çevresel gerekliliklere ihtiyaç vardır. More Sentences |